Haydar Avşar
11 Nisan 2025, 17:52 | Ülke
ULUSAL SORUNDA SAPMA, EMPERYALİST İŞBİRLİĞİ VE BİRLEŞİK SOSYALİST ALTERNATİF (Haydar Avşar)
PKK yöneticisi Murat Karayılan, İsrail medyasına verdiği demeçte, “ABD dahil hiçbir güce düşmanlığımız yok ve ABD’yi asla hedef almadık. Biz Sovyet ideolojisini eleştirdik, uzak durduk. ABD’de demokrasi var” ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, Barzani’ye yakınlığıyla bilinen Rudaw’ın The Jerusalem Post’tan aktardığına göre gerçekleşti. Karayılan, ayrıca ABD’nin kendileri hakkında “yanıltıcı ve sahte bilgilerle beslendiğini” öne sürerek, PKK’nın terör listesinden çıkarılması çağrısında bulundu. Sovyetler Birliği’nin “demokrasi eksikliği yüzünden çöktüğünü” iddia ederek, ABD ile ilişki geliştirmeye açık olduklarını söyledi. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti’nin Lozan Anlaşması’nı hedef alarak, “Lozan, Kürt milleti için bir felaketti” dedi.
Bu açıklamalar, günümüzdeki ulusal sorun bağlamında “ulusal sapma” meselesinin ciddiyetini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Türkiye ve Suriye Kürdistanı’nda emperyalizmle ilişkiler, AKP ve MHP ile yürütülen sözde “barış” meselesi, demokratik taleplerin sistem içi çözüm arayışlarıyla nasıl tasfiye edildiğini ortaya koymaktadır.
PKK’nın ortaya çıkışında mevcut olan bazı demokratik öğeler, zamanla küçük-burjuva şovenizmine teslim edilerek ortadan kaldırılmıştır. Bugünkü Amerikancı burjuva Kürt hareketi, emperyalist çözüm arayışıyla işbirlikçi bir konuma gelmiş, pragmatist çizgiye savrularak Kürt halkının özgürlük ve demokrasi taleplerinden feragat etmiştir. Bu anlayış, Kürt halkını AKP-MHP bloğundan barış talep eden edilgen bir pozisyona sürüklemiştir.
Bu işbirlikçi hat, AKP’nin dinci-faşist rejimini konsolide etmek için emperyalistlerce desteklenen bir projedir. Oysa ihtiyaç duyulan, anti-emperyalist bir ittifakla kapitalizme karşı duran, Türk, Kürt, Arap, Süryani ve diğer ezilen halkları, yoksulları ve işçi sınıfını kapsayan Birleşik Sosyalist Devletler projesidir.
Bugün, emperyalist ülkeler ile AKP rejiminin Ortodoks, Sünni, Hristiyan ve Musevi dinsel anlayışları üzerinden kurduğu tarihsel ittifak, heterodoks yapılara karşı bir cephe oluşturmuştur. Bu sınıfsal zemin, Osmanlı’dan bu yana var olan işbirlikçi aşiret yapılarının devamıdır. Bu, tıpkı Baba İlyas’a, Şeyh Bedreddin’e karşı kurulan tarihsel ittifakın günümüzdeki sürümüdür.
Hatırlanmalıdır ki, Öcalan da Özal döneminde Yavuz Sultan Selim-İdris-i Bitlisi ekseninde bir “Türk-Kürt ittifakı”nı yeniden canlandırmayı önermişti. Bu, Şah İsmail’e karşı kurulan tarihsel ittifakın modern bir tekrarına işaret ediyordu. Aynı çizgiyi, Avrupa’daki köylü isyanlarına karşı Thomas Münzer’e karşı geliştirilen burjuva tavrında da görmek mümkündür.
Günümüzde sol hareketlerin reformist yaklaşımları ve ulusal sapmalar, Ortadoğu Birleşik Sosyalist Devletleri perspektifinin önünü tıkamıştır. Yeni Ortaçağ koşulları, emperyalist güçlerce bölgeye dayatılmakta; buna karşı durabilecek yegâne güç, tarihsel ve modern heterodoks sınıflarla ittifak halinde geliştirilecek sosyalist bir mücadeledir.
Bugün gelinen noktada, burjuva demokrasisinin dünya genelinde çökmekte olduğu da açıkça görülmektedir.
Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!
Yazarın Diğer Yazıları
- Kutsal Düzen ve Toplumsal Cinsiyet: Doğallaşmış İş Bölümünün Tarihsel İnşası ve Bütüncül Perspektif (Haydar Avşar)
- Burjuva Akademisinin “Çözülüş” Söylemi: İdeolojik Maskeleme ve Zor Yoluyla Tasfiye (Haydar Avşar)
- Demokratik Cumhuriyet, Burjuva Teolojisi ve Sınıfsal Süreklilik: Osmanlı’dan AKP Dönemine Bir Analiz (Haydar Avşar)
- Türkiye’de Patrimonyal Yapı, Sol-Sosyalist Hareketler ve Sınıfsal Birlik Sorunu: Prekarya Merkezli Bir Çözümleme (Haydar Avşar)
- Güvenlikçi Kapitalist Devlet: Norm ve Önlem Yüzleri Üzerine Kaşılaştırmalı Analiz (Haydar Avşar)
