Mehmet Güzel
30 Ağustos 2024, 11:03 | Ortadoğu
TÜRKİYE VE İSRAİL HALA İKİZ KARDEŞTİR (Mehmet Güzel)
Türkiye iktidarı Filistin konusunda mangalda kül bırakmamaya devam ediyor. Açıklamalara bakılırsa Filistin davasını en çok savunan ülke Türkiye’ymiş gibi görünüyor. Erdoğan tarafından yapılan açıklamalara bakılırsa Türkiye yarın öbür gün İsrail’e çıkarma yapacak zannedebilirsiniz. Ama gerçek öyle mi diye azıcık araştıran herkes görür ki durum öyle değil. Öyle olmaması bir tarafa, durum tam tersi! Yani Türkiye, görünürdeki bütün düşmanca demeçlere rağmen perde arkasından İsrail’le ilişkilerini devam ettiriyor, hatta geliştiriyor.
7 Ekim Aksa Tufanı harekatından sonra İsrail’in Gazze’de başlattığı soykırım sonrasında Türkiye İsrail’e karşı en sert söylemlerde bulunmaya başladı. Erdoğan tarafından gerek Netanyahu gerekse de diğer başka İsrailli yetkililer şahsında en ağır ifadeler kullanılarak eleştiriler yapıldı. Soykırımcı, bebek katili, insanlık düşmanı, yayılmacı, işgalci, vs… İsrail ve yöneticileri hakkında Erdoğan’ın söylediği her şey doğrudur. Hızını alamayan Erdoğan, “nasıl Karabağ’a, Libya’ya girdiysek İsrail’e de gireriz” ifadesini kullandı. Gerçi bunun hemen ardından “kardeş” olarak gördüğü Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ‘dur hele, sen nereye girdin, Karabağ’a sen değil biz girdik’ minvalinde Erdoğan’a cevap verdi ama şimdi konumuz o değil.
Tribünlere karşı “heyt aslanım benim” dedirten tarzda demeçler verilirken arka planda neler oluyordu?
9 Nisan 2024 tarihine kadar yani İsrail’in Gazze’de soykırım başlatmasından itibaren tam 6 ay boyunca İsrail ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerde negatif anlamda hiçbir değişiklik olmadı. Tersine, İsrail’in savaş nedeniyle artan ihtiyaçları nedeniyle ticari hacim arttı. Kitlelerin ve sivil toplum kuruluşlarının artan baskısı, mart yerel seçimlerinde de yaşanan hezimet sonrasında kerhen de olsa 9 Nisan’da İsrail’le ticarette 54 ihracat kalemi üzerinden kısıtlamalara gidildiği açıklandı. Karar öyleydi ama pratik yine tersini gösteriyordu. TÜİK tarafından açıklanan ihracat verilerine göre, kısıtlama kararına rağmen İsrail’le ticarette herhangi bir kısıtlama olmadığı görülüyordu. Euronews Haber Sitesinin 2 Mayıs 2024 tarihinde “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘O iş bitti’ dediği İsrail ile ticaret ne durumda?” başlığı altında yaptığı ve TUİK verilerine dayandırdığı haberde mart ayında İsrail ile ticaretin hız kesmediği, aksine hem ihracat hem de ithalatın ekim ayından bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını yazdı ve bu konudaki rakamları açıkladı.(¹) Bu sahtekarlık yüzünden AKP iktidarına karşı toplumda ve siyasi arenada tepkiler daha da arttı. Bunun üzerine iktidar 3 Mayıs 2024 tarihinde İsrail’le ticari ilişkileri tamamen kestiğini açıkladı.
YUNANİSTAN VE ÜÇÜNCÜ ÜLKELER ÜZERİNDEN İSRAİL’E TİCARET
Ama sözünü ettiğimiz ülke Türkiye olunca her kararı sorgulamak zorunlu oluyor. Bu kararın arkasından da Türkiye egemenlerine yakışır sahtekarlıklar ortaya çıktı. Bu alanda da Türkiye şeytana pabucunu ters giydirmiş.
Middle East Eye Haber Sitesi’nde Ragıp Soylu imzasıyla 20 Haziran 2024 tarihinde “Resmi yasağa rağmen Türk malları Yunanistan üzerinden İsrail’e gönderildi “başlıklı haberde yayımlanan bilgilere göre Türkiye görünüşte İsrail’le ticaret yasağı getirilmiş olmasına rağmen Yunanistan ve diğer üçüncü ülkeler üzerinden ticari ilişki devam ettiriliyor. İsrail Merkezi İstatistik Bürosu (CBS) (Türkiye’deki TÜİK muadili) verilerine dayanarak haber yapan Ragıp Soylu İsrail’in Mayıs 2024 ayında 116 milyon dolarlık mal ithal ettiğini açıkladı. Türkiyeli iş insanlarıyla yapılan görüşmeleri de aktaran Ragıp Soylu bu aktarmalı yolun nasıl uygulandığını, malların önce Türkiye’den Yunanistan’a ardından ise “menşe sertifikalarının değiştirilmesine bile gerek olmadan” Yunanistan’a aktarıldığını açıkladı. Ragıp Soylu söz konusu haberinde bir başka iş insanının da “İbranice etiketli, beyaz etiketli ürünlere öncelik verildi, ancak her türlü mal, özellikle ticaret ambargosundan önce sipariş edilenler İsrail’e gönderiliyor” dediğini aktardı.(²)
FİLİSTİN’E GÖNDERİLMİŞ GİBİ GÖSTERİLEN MALLAR İSRAİL’E GÖNDERİLİYOR
Ahlak ve vicdan sınırlarını alt üst eden bir yöntemle karşı karşıyayız. Aynı zamanda, öldürülen 40 binin üzerinde Filistinlinin canları ve bütün Filistinlilerin acıları ile alay eden bir uygulamaya tanık oluyoruz: göstermelik olan ‘İsrail’e ihracat yasağını’ aşmak için İsrail’e gönderilen mallar belgeler üzerinde Filistin’e ihraç edilmiş gibi gösteriliyor!
Evrensel gazetesinde Uğur Zengin, 3 Ağustos 2024 tarihinde “İhracatta ‘tuhaf’ rakamlar: mücevher, çimento, madenle Filistin’e ihracat yüzde 1180 arttı” başlıklı bir haber yaptı. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine dayanarak yaptığı haberde Uğur Zengin, İsrail’e ihracat yasağının yürürlüğe konduğu tarihten itibaren İsrail’e ihracatın sıfırlandığını, Filistin’e ihracatta ise çimentoda yüzde 453 bin, çelikte yüzde 51 bin, madende yüzde 35 bin, otomotivde yüzde 5 bin gibi artışlar olduğunu yazdı. Haberde, Filistin’e yapılan ihracatın, geçen yılın Temmuz ayına göre yüzde 1180 oranında artış göstermiş! Uğur Zengin haberinde güya Filistin’e 170 bin dolarlık mücevher, 2.4 milyon dolarlık halı, 27 milyon dolarlık kimyevi madde, 14.3 milyon dolarlık çelik ihraç etmişiz!(³) Bu haber ve veriler, her tarafı kuşatma altında, uçan kuşların bile giremediği, soluklanacakları nefesleri bile engellenmeye çalışılan Filistin’e bu koşullarda bu malların ihraç edilmiş olmasının son derece kuşkulu olduğuna ve İsrail’e yapılan ihracatın Filistin’e yapılmış gibi gösterilerek gizlenmek istenmiş olabileceği kuşkusunun söz konusu olduğuna işaret ediyor.
AZERBAYCAN İSRAİL ARASINDAKİ PETROL VE SİLAH SEVKİYATI TÜRKİYE ÜZERİNDEN YAPILIYOR
Türkiye ile “tek millet iki devlet” olmakla övünülen Azerbaycan İsrail’in yakın müttefiki. Azerbaycan, İsrail’in petrol ihtiyacının yüzde 40’ını karşılıyor. İsrail ise Azerbaycan’a ihtiyaç duyduğu bazı silahları satıyor. Aynı zamanda her iki ülke İran’a karşıtlıkta birleşiyor. Azerbaycan’dan İsrail’e petrol ve İsrail’den Azerbaycan’a silah sevkiyatı Türkiye üzerinden yapılıyor. Bu ticaret İsrail’in Gazze’ye karşı yürüttüğü soykırımdan da etkilenmemiş görünüyor.
Associated Press’ten Dorian Jones 18 Haziran 2024 tarihinde Via Türkçe Haber Sitesi’nde yayımladığı “Türkiye’nin İsrail’e petrol tedarikinde oynadığı role karşı protestolar artıyor” başlıklı haberinde Azerbaycan İsrail arasındaki bu ticaretin Türkiye üzerinden devam ettiğini, İsrail’in Filistinlilere saldırılarından bu ticaretin etkilenmediğini hatta İsrailli bir yetkilinin açıklamalarına istinaden aktardığına göre bu ilişkilerin arttığını ifade etti. Dorian Jones yaptığı haberde, Azerbaycan’ın Türkiye’yle petrol ilişkisi nedeniyle Türkiye üzerinde etkisi olduğunu, bu nedenle Türkiye’nin Azerbaycan’ı İsrail ile ticari ilişkisini etkileme olanağı olmadığını tam tersine, Azerbaycan’ın, Erdoğan’ın İsrail’e karşı söylemlerini yumuşatma konusunda etkisi olabileceğini ifade etmiş.(⁴)
TÜRKİYE ABD İLE DOĞU AKDENİZ’DE GİZLİ ORTAK ASKERİ TATBİKAT YAPTI
ABD İsrail’i olası İran ve Hizbullah saldırılarından korumak amacıyla Doğu Akdeniz’e iki amfibik hücum gemisi göndermişti. Bunlardan birisi USS Bataan, diğeri de USS Wassp. Gazeteci Murat Yetkin 25 Ağustos 2024 tarihinde Yetkin Report Haber Sitesi’nde “ABD ile Doğu Akdeniz’de açıklanmayan ortak tatbikatın arka planı” başlıklı bir haberle Türkiye tarafından gizli tutulan bir tatbikatı Türkiye’nin gündemine ifşa etti. Murat Yetkin haberinde, Türkiye’nin 13-17 Ağustos 2924 tarihleri arasında Doğu Akdeniz’de İsrail’in güvenliği için bölgeye gönderilmiş olan ABD askeri donanması ile bir askeri tatbikat yaptığını, tatbikata ABD donanmasından USS Wassp ve USS Oakhill’in katıldığını, Türkiye’nin de bu tatbikata TCG Anadolu amfibik savaş gemisi ile TCG Gökova ile katıldığını yazdı. Yetkin haberinde Türkiye Milli Savunma Bakanlığı’nın bu tatbikatı gizli tuttuğunu, haberin USS Wassp’ın sosyal medya hesabında duyurulması ile öğrenildiğine dikkat çekti.(⁵)
Türkiye tarafından gizli tutulan bu tatbikatın ifşa olması ve birkaç gündür kamuoyunda tartışılması üzerine konu ile ilgili olarak Milli Savunma Bakanlığı bugün (29 Ağustos 2024) açıklama yapmak zorunda kaldı. MSB Basın ve Halkla İlişkiler müşaviri Zeki Aktürk itiraf niteliğinde bir ‘yalanlama’ yaptı. Aktürk açıklamasında bunun bir tatbikat olmadığını, iki ülke askeri unsurlarının arasında geçiş eğitimleri” olduğunu ifade etti.
SAHTEKARLIK VE İKİYÜZLÜLÜK
Görüldüğü gibi Türkiye’nin bölge politikası bir bütün olarak ama özellikle de Filistin politikası ikiyüzlülük ve sahtekarlık üzerine kurulmuştur. Filistin sorunu üzerine en radikal söylemler, keskin çıkışlar, tehditkâr nutuklar boş teneke misali fazla gürültü koparan ama somut hiçbir karşılığı olmayan söylemlerdir. Ama daha da kötüsü, bu ifadelerin, gerçekte uygulamaya konulan, söylemdekinin tersine olan pratiğin gizlenmesi için kullanılmasıdır. Yani realitede iradi olarak Filistin ve diğer bölge halklarının düşmanlarıyla hem askeri hem de ticari her türlü ilişkiyi devam ettiriyor ama bu realiteyi gizlemek için her türlü ahlaksız yöntemle ve ajitatif söylemelerle Filistin ve bölge halklarının hamisi gibi görünmek istiyor.
Erdoğan 2009’da İsviçre Davos’ta İsrail’e karşı “van minut” çıkışını yapmıştı. O çıkışla bütün Arap ve İslam ülkelerinde büyük bir popülarite kazanmıştı. Ardından, bölgede İsrail’in samimi ve istikrarlı karşıtları olan ülkelerin yıkılmasına ön ayak oldu: Libya’nın yıkılmasında etkin yer aldı, Libya gibi Suriye’nin de yıkılması için belirleyici görev üstlendi. Türkiye, daha önce Irak’ın da yıkımında etkin bir rol üstlenmişti.
Şimdi de bir yandan İsrail’e karşı keskin nutuklar atarken İsrail’in güvenliği için askeri tatbikatlar yapmaya, ülkesindeki askeri üsleri kullandırmaya, İsrail’in ihtiyaç duyduğu her türlü malı tedarik etmeye devam ediyor.
Türkiye nitelik itibariyle İsrail’in ikiz kardeşidir. Geçmişte öyleydi, şimdi de öyle olmaya devam ediyor. Her iki ülke, içinde bulundukları kamp itibariyle de kopmaz bağlara sahiptir. Türkiye halklarının dinsel ve kültürel yapılarından dolayı Türkiye’nin egemenleri, halkların nabzını okşayan tarzda söylemlerde bulunmak zorunda kalıyor olsa da pratikte her zaman ABD’nin bölgedeki çıkarlarıyla, dolayısıyla da İsrail ile uyumlu hareket ediyor. Bunu yaparken ahlak sınırlarını tanımayan bir ikiyüzlülük ve namertlikle yapıyor. Filistin halkı İsrail tarafından tam bir soykırımla karşı karşıya ölüm kalım savaşı verirken Filistin’den yana görünüp “katil” dediği İsrail’e hizmet etmeye devam etmek, hele hele ‘Filistin’e mal satar gibi görünüp İsrail’e mal satmak uygulanan bu soykırıma ortak olmaktan başka bir şey değildir.
Türkiye ve İsrail nasıl ikiz kardeş iseler, her iki devlet de bölgenin dokusuna ve bölge halklarının çıkarlarına aykırı olarak korunan emperyalizmin birer askeri karakoludur, bölgede birer çıbandır. Her iki devlet de yıkılıp demokratikleştirilmeden bölge halklarının gün yüzü ve huzur görmesi mümkün değildir. Bölgemizin bütün ülkeleri ve halkları ABD’nin ve diğer emperyalist ülkelerin bölgedeki varlığına ve Türkiye ile İsrail’in bölgedeki etkinliğine karşı Direniş Ekseni saflarında mücadeleyi yükseltmelidir. Biz Türkiyeli devrimcilerin birincil görevi Türkiye egemenlerinin gerçek yüzünü hem ülkemizde hem de bölge halkları nezdinde ifşa etmek ve ülkemizin demokratikleşmesi mücadelesini yükseltmektir.
Notlar:
(¹)-İsrail ile ticaret devam ediyor. Kaynak:
(²)- Türkiye, Yunanistan üzerinden İsrail’e mal gönderiyor. Kaynak:
https://www.middleeasteye.net/news/turkish-goods-shipped-israel-greece-despite-official-ban
(³)- Filistin’e ihracat olağanüstü arttı! Kaynak:
(⁴)- Azerbaycan’dan İsrail’e petrol ve İsrail’den Azerbaycan’a silah Türkiye üzerinden gönderiliyor. Kaynak:
(⁵)- Türkiye ABD ile Doğu Akdeniz’de ortak askeri tatbikat yaptı. Kaynak:
Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!