Atak Logo

Atak Menü

Haydar Avşar

Haydar Avşar

31 Ekim 2025, 14:50 | Kadın

Kutsal Düzen ve Toplumsal Cinsiyet: Doğallaşmış İş Bölümünün Tarihsel İnşası ve Bütüncül Perspektif (Haydar Avşar)

Kutsal Düzen ve Toplumsal Cinsiyet: Doğallaşmış İş Bölümünün Tarihsel İnşası ve Bütüncül Perspektif (Haydar Avşar)

 

1. Giriş: Doğal mı, Doğallaştırılmış mı? 

 

“Kadının yeri evidir” ifadesi, toplumsal hafızaya derin kazınmış ve çoğu zaman insan doğasının değişmez bir gerçeği olarak kabul edilmiştir. Ancak bu kabuller, tarihselliğin üzerini örter. Toplumsal iş bölümü, yalnızca cinsiyet temelli bir ayrım değildir; aynı zamanda insan-doğa, beden-ruh ve canlı-cansız ayrımlarını içerir ve günümüzde hâlâ görünürdür. 

 

Bilim, insan deneyimini kompartımanlara ayırarak analiz eder; bu durum tarihsel olarak inşa edilmiş iş bölümlerinin görünmezleşmesini sağlar. İş bölümü zorunlu ve doğal gibi sunulduğunda, asıl sorun olan sınıflı toplumun ontolojik, epistemolojik ve ideolojik kökenleri gizlenir. 

 

Somut Örnekler ve Karşılaştırmalar 

 

Ev içi bakım işlerinin pandemi sırasında kadınlar üzerine yığılması: Türkiye, ABD, Hindistan 

 

Kadınların STEM alanında düşük temsil oranları: Almanya vs. Japonya vs. Brezilya 

 

Yerli toplulukların doğal kaynaklar üzerindeki kontrolünün sınırlanması: Amazon, Kuzey Kanada, Hindistan 

 

— 

 

2. Teorik Çerçeve: Marx ve Doğallaşmış İş Bölümü 

 

Karl Marx, kapitalist üretim süreçlerindeki iş bölümünün, bireyi yaratıcı doğasından kopardığını vurgular. Bu iş bölümü, sistemin kendi tarihsel koşullarını “doğa yasaları” gibi sunmasıyla görünmez hâle gelir. 

 

Günümüzde, yarı zamanlı işlerin kadınlara dayatılması ve ev içi emeğin ücretlendirilmemesi, bu sürecin modern izdüşümleridir. İş bölümü sadece cinsiyet üzerinden değil; çocuk-yetişkin, beden-ruh ve insan-doğa ayrımları üzerinden de sürer. 

 

Modern Örnekler ve Karşılaştırmalar 

 

Kadınların işgücü piyasasında düşük ücret ve yarı zamanlı işlerle sınırlanması: ABD, Türkiye, Meksika 

 

Ev içi emek ve bakım işlerinin görünmezliği: Japonya vs. İsveç 

 

Otomasyon ve yapay zekânın kadın-emek yoğun sektörlerdeki etkisi: Almanya vs. Hindistan 

 

— 

 

3. Kutsal Model: Tek Tanrılı Dinlerde Cinsiyet, Zaman ve Mekân 

 

Dinler, toplumsal hiyerarşileri ilahi bir planın uzantısı olarak inşa eder. Mekân ve zaman üzerindeki ayrımlar, tarihsel iş bölümünü pekiştirir. 

 

3.1 Musevîlik 

 

Kadınların dini liderlik rollerinden dışlanması: Ortadoğu, İsrail 

 

Kadınların aile ve ev sorumluluklarının kutsanması 

 

3.2 Hıristiyanlık 

 

Papazlık ve kilise liderliğine kadınların kabul edilmemesi: Katolik Kilisesi, Polonya, İtalya 

 

Ev ve aile sorumluluklarının kutsanması 

 

3.3 Müslümanlık 

 

Kadınların eğitim ve iş piyasasına erişiminin sınırlanması: Suudi Arabistan, Afganistan 

 

Toplumsal normlarla iş bölümünün meşrulaştırılması 

 

Tüm tek tanrılı dinlerde mekân ve görevler cinsiyetlendirilmiştir; zaman anlayışı lineer ve teleolojiktir; toplumsal iş bölümü kutsallaştırılarak sınıfsal tahakküm görünmez hâle getirilir. 

 

— 

 

4. Seküler Dönüşüm: Aydınlanma, Pozitivizm ve Bilimsel Teoloji 

 

Aydınlanma, teolojik yapıyı seküler biçime çevirir. Pozitivizm, çizgisel zaman ve hiyerarşik iş bölümünü sürdürür. İnsan, doğadan ve kendi yaratıcı bütünlüğünden koparılır. 

 

Modern Örnekler ve Karşılaştırmalar 

 

STEM alanlarında cinsiyet eşitsizliği: Almanya vs. İsveç 

 

Eğitim politikalarında bilimsel tarafsızlık iddiası ve tarihsel bağlamın göz ardı edilmesi: ABD vs. Hindistan 

 

Kadınların ücretli işgücü piyasasında düşük temsil oranları: Türkiye vs. Kanada 

 

— 

 

5. Tarihsel Kökler: Tarım Devrimi, Mülkiyet ve Toplumsal İnşa 

 

Tarım devrimi, mülkiyet ve üretim fazlası ile kadın-erkek ve insan-doğa ayrımlarını pekiştirmiştir. Arkeolojik veriler, avcı-toplayıcı topluluklarda emeğin eşit paylaşıldığını gösterir. 

 

Modern Somut Örnekler ve Karşılaştırmalar 

 

Kadın emeğinin tarımda görünmezliği: Türkiye, Hindistan 

 

Yerli toplulukların doğal kaynak üzerindeki kontrolünün sınırlanması: Amazon, Kuzey Kanada 

 

Tarım politikalarının cinsiyet ve ekoloji boyutu: Brezilya vs. Fransa 

 

— 

 

6. İnsan ve Doğa Üzerinde Egemenlik 

 

İş bölümü yalnızca cinsiyet değil, insan-doğa ve beden-ruh ayrımlarına da dayanır: 

 

Beden-Ruh: Beden üzerinde sahiplik, disiplin ve kontrol mekanizmaları 

 

Kadın-Erkek: Toplumsal iş bölümü ve hiyerarşi 

 

Canlı-Cansız: Toprak ve doğal kaynaklar üzerinde mülkiyet ve hakimiyet 

 

Somut Örnekler ve Karşılaştırmalar 

 

Beden-ruh ayrımı üzerinden sağlık politikaları: ABD vs. Hindistan 

 

Kadınların işgücü piyasasındaki düşük temsil oranları: Meksika vs. Almanya 

 

Canlı-cansız ayrımı ile tarım ve doğal kaynakların mülkiyeti: Kanada vs. Brezilya 

 

— 

 

7. Ekofeminizm: Düşünsel Ayrımlar ve Bütüncül Perspektif 

 

Klasik ekofeminizm, kadın-doğa / erkek-kültür, ruh-beden ve canlı-cansız ikili karşıtlıklar üzerine kurulu, ayrımcı ve düalist bir bakış sunar. 

 

Alevi-Bâtınî bütünlük perspektifi ise insan, doğa ve kutsalı bir bütün olarak ele alır. Ayrımlar, karşılıklı dönüşüm ve ilişkisellik bağlamında yeniden değerlendirilir. 

 

Somut Örnekler ve Karşılaştırmalar 

 

Feminist tarım kooperatifleri: İtalya vs. Hindistan 

 

Kadınların ekolojik hareketlerde liderliği: İsveç vs. Kenya 

 

Toplumsal ve ekolojik tahakkümün sorgulanması: ABD vs. Brezilya 

 

— 

 

8. Sonuç: İnşa Edilmiş Düzenin Dönüşümü 

 

İş bölümü, tarihsel ve ideolojik bir inşa sürecidir. Kadın-erkek, çocuk-yetişkin, beden-ruh, insan-doğa ve canlı-cansız ayrımları, hem din hem bilim aracılığıyla toplumsal hiyerarşiyi sürdürür. 

 

Çizgisel zaman ve hiyerarşik iş bölümüne karşı döngüsel zaman ve karşılıklı dönüşüm anlayışı, insan, doğa ve kutsal arasındaki bütünlüğü yeniden kurar. 

Paylaş:

Yorumlar (0)

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!