Şükriye Ercan
20 Şubat 2025, 08:51 | Ülke
İktidarın Dili Katliam Çağrısıdır: Sokak Hayvanları İçin Çıkartılan Ölüm Yasası (Şükriye Ercan)

19 Şubat 2025 tarihinde Ankara Altındağ ilçesinde, sokak hayvanlarını besleyen yaşlı kadın, çipli köpeğine el konulup tehdit edildikten sonra barakasında çıkan yangın sonucu öldü. Komşuları ve hayvan severler, yangının hayvan düşmanları tarafından kundaklama sonucu çıkmış olduğundan şüpheleniyor. (NTV 19.02.2025)
Bu ülkede her şeyin sonu katliama çıkıyor. Siyaset, artık topluma umut vermek, barış inşa etmek ya da ortak bir yaşam kurmak için değil; öldürmek, yok etmek, düşmanlaştırmak için yapılıyor. İktidar erkinin ağzına bakan sokak serserileri, onların ağzından çıkan her kelimeyi emir telakki ediyor. Siyasetçiler, ne söylediklerini, bu kör cahil toplumun o sözlerden ne ders çıkaracağını hesap etmeden, masalara vura vura, bağırarak hedef gösterirken, sokakta baltasını kapan harekete geçiyor.
Siyaset, ehliyet ister, sorumluluk ister. Ama bugün memleketi yönetenler, sadece güç gösterisi yapmak için konuşuyor. Ne söylediklerinin farkındalar, ne de söylediklerinin nereye varacağını umursuyorlar. Bir gün bir muhalifi hedef gösteriyorlar, ertesi gün bir kadın cinayeti yaşanıyor. Bir gün bir inancı, bir kültürü küçümsüyorlar, ertesi gün bir Alevi’nin, bir Kürt’ün evi işaretleniyor. Bugün de sokak hayvanlarına yönelik kin kustular ve toplumun en karanlık yüzünü serbest bıraktılar.
Sokak hayvanları için çıkarılan yasa, bir ölüm fermanına dönüştü. Hasta, yaşlı, sahipsiz hayvanların daha fazla korunması gerekirken, devlet eliyle imha edilmeleri teşvik edildi. Elinde silah, zehir, balta olanlar sahipsiz köpekleri, kedileri öldürmeye başladı. Çünkü siyaset, bir ülkeye ya huzur getirir ya da kan. Ve bugün, bu ülkeyi yönetenler ölüm siyaseti yapıyor.


Daha dün, bir kadın, baktığı kediler ve köpekler yüzünden, yaşadığı barakada diri diri yakılarak katledildi. Bunun sorumlusu kim? Sadece siyasi iktidarın ağzına bakan, onların dilini “yasa” kabul eden sürüler mi? Yoksa kibirle siyaset yapan, her konuşmasıyla şiddeti körükleyen iktidar mı?

Bu ülke katliamcı bir anlayışın elinde şekillendirildi. İnsan öldürüldü, doğa talan edildi, kimlikler inkâr edildi. Ve artık sokaktaki bir kediye, köpeğe bile tahammülleri kalmadı. Oysa ne insanın ne de başka bir canlının yaşama hakkı, devletin, siyasetin, iktidarın lütfuyla var oldu. Yaşam hakkı, doğuştan gelir ve kimse bunu elinden alamaz. Ama onlar, öldürmeyi yönetmek sanıyor. Her şeyi kestiler, biçtiler, katlettiler ve şimdi bunu sokaktaki canlılara kadar yaydılar.
Bugün sokak hayvanlarını katledenler, yarın kimleri hedef alacak? İktidarın kanlı dili, toplumun en ilkel güdülerini serbest bıraktı. Bu zihniyet, öldürmeden, yok etmeden, düşman yaratmadan var olamıyor.
Ama biz, yaşamı savunacağız. Onların dili katliamı kutsasa da, biz yaşatmaya devam edeceğiz.
Bu kanlı düzenin karşısında, yaşamın safında olacağız.
Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!
Yazarın Diğer Yazıları
- HUKUK VE ŞİDDET ÜZERİNE SESLİ DÜŞÜNCELER (Şükriye Ercan)
- Hesap Verilmeyen Hafıza: Maraş’tan Sivas’a, Failler Ölse de Suç Yaşıyor (Şükriye Ercan)
- Meşruiyetin Gölgesinde: Hileli Seçimlerden Çıkar Gerçekliğine ve Kürtlerin Geleceğine Dair (Şükriye Ercan)
- SEMBOLİK ŞİDDET: ŞİDDETİN EN USTACA HALİ (Şükriye Ercan)
- Lütuf Değil Hak, Yardımcı Değil Özne: Alevi ve Kürt Halkları Dizayn Edilemez (Şükriye Ercan)
