ÖCALAN’IN TARİHSEL ÇAĞRISI (Mihrac Ural)

Başkan Öcalan beklenen tarihsel açıklamasını yaptı. Bütün parçalarıyla Kürdistan’ın her tarafında Kürt halkının yoğun ilgisiyle karşılanan bu açıklama merakla takip edildi.

Başkan Öcalan’ın bugün Barış ve Demokrasi üzerine yaptığı çağrı önemli mesajlar içeriyor. “Demokratik uzlaşma temel yöntemdir” sözü bu çağrının ana eksenini oluşturmaktadır. Buradan yola çıkarak “bütün gruplar silah bırakmalı, PKK kendini feshetmeli” diye açıklama yapmıştır. Bu açıklama demokratik uzlaşmayı temel yöntem olarak kabul eden yaklaşımın gereğidir. PKK’nin, demokrasi kanallarının kapalı olması sonucu olarak ortaya çıktığını ve silahlı mücadeleye yöneldiğini ifade eden Başkan Öcalan, tarihi sorumluluğu üstlenerek silahları bırakma çağrısı yapmaktadır. Ancak bu çağrısının, güncel hukuksal ve demokratik koşulların oluşmasıyla anlam bulacağını ifade ediyor. Tarihsel ilişkinin yeniden kurulması gerektiğini belirtiyor.

Buradan çıkarılması gereken sonuç, Başkan Öcalan topu iktidara devretmiş oldu. Demokratik uzlaşmanın temel yöntem olduğu belirlemesinden yola çıkarak bunun hukuksal koşullarının oluşturulmasının çağrısında bulundu. Tüm grupların silah bırakması ve PKK’nin kendini feshetmesi demokratik uzlaşmanın ve hukuksal koşulların oluşturulmasına bağlı olarak şekillenmelidir şeklinde ifade edildi.

Sırrı Süreyya Önder’in, açıklama sonrasında Öcalan’dan naklederek ifade ettiği gibi “demokratik siyasetin hukuksal koşullarının oluşturulması için adımlar atılması gerektiği” noktasına özellikle vurgu yapılmış olması önemlidir.

Bizler bu açıklamaları destekliyoruz. Bunların gereğinin yerine getirilmesi için devletin adımlar atması gerekir. Bunun ardından bu çağrıların pratik karşılığı olacaktır. Devlet bu görevleri yerine getirmediği takdirde bu uzlaşma çok kötü sonuçlara götürebilir ve karşılıksız kalabilir. Bu açıdan Öcalan’ın sözlerinin dikkate alınmasını öneriyoruz. Demokratik zeminin oluşturulması, uzlaşmanın temel yöntem olarak ele alınması gerektiği fikrine katılıyoruz.

Daha önce yaşanmış olan çok acı olumsuz deneyimlere rağmen Kürt halkı, lideri Öcalan vasıtasıyla bir kez daha uzlaşma ve barış elini uzatmış oldu. Toplumlar arası bu ilişki basit ve kısa vadeli siyasal çıkarlar uğruna feda edilmemeli. Tam tersine, tarihsel nitelikteki bu adım, niteliğine uygun olarak karşılık bulmalı ve tarihsel demokratik adımların atılmasına vesile olmalıdır. Tarihsel olarak bu davranış geleneğinden yoksun olan bu siyasal iktidar, Öcalan’ın bu tarihsel adımı karşısında uygulamalarıyla gerçek niteliğini ortaya koymuş olacaktır.

27 Şubat 2025