Atak Logo

Atak Menü

HEPİMİZ DÜRZİYİZ (Mihrac Ural)

16 Temmuz 2025, 12:19 | Yazar: Mihrac Ural | Kategori: Ortadoğu
HEPİMİZ DÜRZİYİZ (Mihrac Ural)

Colani ölüm mangaları durmadan can alıyor. Her gün ama her an ve her yerde ölüm kusuyorlar.  Lazkiye, Tartus, Hama, Humus ve Sahil bölgesinde 6-7-8- Mart tarihleri arasında kıyım üzerine kıyım ile Alevileri katlettiler. Bu kıyım durmadı, hâlâ bugüne kadar bunu devam ettiriyorlar. Her defasında da “sıra Dürzilerde, ondan sonra da Kürtlerde” diye çılgınca slogan atıp duruyorlar. Kürtler de hedefte ama sırada onlar değil, Dürziler vardı. Bu katliamın başlatılması için basit bir gerekçe yetti. Suveyda’yı Şam’a bağlayan yolda, Fadlallah Naim adlı bir ticaret adamını soydular, yüklü parasını, arabasını, telefonunu aldılar ve olaylar bu adımla başlamış oldu. 
  

Şeyh Mervan’ın anlatımına bakacak olursak 500 insan öldü, 400 de yaralı var. Savaş denilen illette acılar ve vahşet öylesine dramatik ki insanlığın sefaletinin dibi yaşanıyor. Savaş, şehrin savaşanlar tarafından el değiştirmesiyle büyüdü. Karşılıklı olarak açıklamalar yapıldı. Ama sonuçta şehir yine Dürzilerin eline geçti. Şehir ve devlet kurumları öylesine kanlı bir savaşla el değiştirip durmuştu. Sonuçta akşama doğru şehir haklı olanların, uzun yıllardır elinde bulunduranların, Dürzilerin eline geçmiş oldu. 
  

Bu savaşta sinsice planları olan Colani’nin kışkırtmaları rol oynadı. Önce Arap aşiretlerini öne sürdü, ardından kendi “savunma” birlikleriyle şehrin üzerine yürüdü. Şehri üç taraftan kuşattı ve şehir merkezini alana kadar da yürüdü. Ardından Dürziler toparlanıp saldırıya geçti, bu saldırılara İsrail’in hava saldırıları eşlik etti. İsrail, bu alanlara ağır silahlarla girişi yasaklamıştı. Bunun üzerine, tanklarla saldıran Colani güçleri kayıplar verdi ve Dürzilerin ağır saldırıları karşısında çekilmeye başladı. 
  

Colani güçleri şehre girdiklerinde ağır insanlık suçları işlediler. Öncelikle Rıdvan ailesine ait misafirhaneye girip orada bulunan herkesi öldürdüler. Rıdvan ailesi Dürzilerin en merkezi ve meşhur tarihi bir ailesiydi. Bu savaşta onlarca evladını yitiren aile, kadınları, çocuklarını kaybetmişti. Colani barbarları girdikleri her evden altın, para ve değerli tüm eşyaları talan etmişti. Savaş onlar için birer ganimet savaşıydı ve öyle yapıyorlardı. 
  

Bu savaş çetelere karşı bir savaştı; hırsızlara, yan kesici haydutlara karşı Dürzi halkının savaşıydı. Yıllardır bu savaşta, saflarını sıkı tutmuş, hiç kimseye zarar vermemiş Dürzi halkı, uğradığı kanlı kıyıma ve hırsızlara karşı savaştı. Savaş bu yanıyla bitmedi. Bu kanlı kıyım daha da süreceğe benziyor. Uygar insanlarla barbarlar arasında süren bu kanlı kıyımda insanlık açık tutum takınmak zorunda kalmıştır. Biz bu savaşta baştan itibaren uygar Dürzilerin yanında safımızı belirledik. 
  

Bu savaşın başından itibaren Dürzilerin istedikleri şey; Suriye’nin tüm bileşenlerini kapsayan bir anayasa oluşturmak, adil seçimlerin olmasını sağlamak ve azınlıkların ezilmeden haklarını teslim etmek gibi basit taleplerle direndiler. Bu talepler, tüm dünya ülkelerinde olması gerekenlerdi. Colani bu talepleri ayrılıkçı olarak değerlendirdi ve savaşla üzerlerine yürüdü. Panik yarattı, Dürziler üzerine akıl almaz iddialar ürettiler, sosyal medya üzerinden korkunç bir kampanya yürüttüler. Bu kampanyaların en soytarısı, bir Dürzi şeyhinin “İslam Peygamberini alaya alan” sözlerini yaydılar, halkı galeyana getirdiler. Oysa bu sahtekâr videoyu kendileri uydurmuş ve yaymıştı. Bu olayda onlarca insan katledildi, Dürzilerin ünlü lideri Sultan Başa el Atraş’ın heykeli yıkıldı, Şam’ın büyük mahalleleri olan Jaramana ve Sıhnaya’da şu ana kadar devam eden askeri kuşatma ve baskılar devam etti. Bu olay kül altında bulunan közlerin açığa çıkışına yol açtı. Dürzilerin haklı talepleri var oldukça bu ateş sönmeyecektir. 
  

Burada Lübnanlı Dürzilerin lideri olan Canbolat’ı da eklemek gereklidir. Canbolat, Colani’nin tarafında durarak Dürzilerin ezilmesine çalışmaktadır. 
 

İsrail’e karşı tavır alıyor gibi görünse de Suriye’de Dürzilerin teslim olması ve silahlarını bırakması gerektiğini vurgulayıp durmaktadır. Dürziler bu soytarıya karşı direnerek cevap veriyorlar. Dürziler silahlarını ve mevzilerini terk etmeyerek haklı isteklerinin yerine getirilmesini istemektedirler. Canbolat ve temsil ettiği Lübnan Dürzileri, Suriye toplumunun demokratikleşmesi için sürdürdükleri mücadeleye destek olmaları gerekirken, bu çete iktidarının tarafında yer almak hem Canbolat’ın sefil ihanet tutumunu hem de Colani’nin siyasi iflasta olduğunu gösteriyor. Savaşın bu son süreçlerinde Dürzilerin galip gelmesi Canbolat’a ağır bir cevap olmuştur. Bu süreç böyle devam edecektir. 
  

Kanlı olaylar devam ederken Thomas Barrack’ın açıklamaları geldi çattı: “Bu savaşta Şam hükümetinden yana tavır alıyoruz. Dürzilerin silahlarını teslim etmeleri gereklidir.” Bu müdahil açıklama, Büyükelçilik makamındaki biri tarafından gelmesi bakımından diplomasi tarihine geçecek aşağılık bir açıklamadır. Taraf olarak yaptığı bu açıklama, bu zatın Rojava konusunda dile getirdiği hayasız açıklamalar yanı sıra, Lübnan’da dile getirdiği taraflı açıklamalarla da bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Barrack bölgemizde istenmeyen adam haline gelmiştir. Buna Katar’ı eklemek gereklidir. Katar, dünyada ve bölgemizde sürekli gerici bir güç olarak yerini almaktadır. Suriye’de olan tüm gerici gelişmelerin finansörlüğünü yapan Katar’dır. Bu ahlaksız görevine Dürzilerin yok edilmesini isteyen tavırlarıyla da Katar, bu ihanet planlarının ortasında yer almaktadır. Aşiretlerin mali ve diğer ihtiyaçlarını açık çek usulüyle Katar ödemektedir. 
  

Dürziler her yerde ayağa kalkmış, haklı taleplerini dile getirmektedir. İsrail’de, Lübnan’da, Suriye’nin her bir köşesinde ayağa kalmış olan Dürziler haklı davalarının arkasındalar. Dürzilerin istediği, anayasal haklar ve demokratik toplum düzeni Alevilerin de Kürtlerin de temel talebidir. Bu haklar elde edilmeden susmak yoktur. Bugün dün gibi hepimiz Dürziyiz, hepimiz Dürzilerin durduğu yerde en temel haklarımız için direneceğiz. Bu direniş nereye kadar sürerse sürsün yanındayız. Dürzilerden sonra Kürtlere yönelebileceklerini sanan bu vahşi güruha karşı hepimiz Dürzi olacak ve bu direnişi sonuna kadar destekleyeceğiz.

Paylaş:

Yorumlar (0)

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!