ERDOĞAN MISIR’DA (Mihrac Ural)
14 Şubat, Erdoğan Mısır’da. Siyasetin asla kabul edilmez kıstaslarıyla Mısır’a taşınan Erdoğan, zamanında etmediğini bırakmadığı ahlaksız söylemlerde bulunduğu Mısır Devlet Başkanı Sisi ile bir araya gelmiş oldu. Bundan kısa bir süre önce de bu görüşmenin yerli yerine oturtulması için Haliç’te ön adımlar atıldı, buluşmalar yapıldı.
Türkiye ile Mısır arasında tarihsel birçok konu vardır. Bu konuların en önemlisi; Mısır, Mehmet Ali Paşa ile başlayan isyanlar, savaşlar ve anlaşmalar 14 Mayıs 1833 Kütahya, 24 Haziran 1839 Nizip anlaşmasına kadar dayanır. Oradan başlayan çözümsüzlükler Cemal Abdülnasır döneminde yeni sürtüşmelerle devam eder, tarihte olmaması gereken bir tarzda Türkiye Büyükelçisi Mısır’dan kovulur. İki ülke arasında hep bataklık ve hep çözümsüzlük vardır. Ama bu çözümsüzlüklerde kaybeden taraf her zaman Türkiye olmuştur. Türkiye’nin olumsuzluklarına Mısır’ın sert cevabı vardır. Kırılan dökülen hep Türkiye siyaseti olmuştur. 6 Ocak 1954’te Türkiye’nin Mısır Büyükelçisi Hulusi Fuat Tugay “kovulmuştur”, 23 Kasım 2013’te de Türkiye Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı “istenmeyen kişi” olarak Mısır’dan kovuldu.
Mısır Afrika’nın ve Asya’nın önde gelen devletidir. Bu devletle hesaplar doğru yapılmadan atılacak siyası her adım ciddi sonuçlar oluşturur. Türkiye’nin Mısır ilişkisi bunun önemli bir örneğidir. Osmanlının bir eyaleti olan Mısır, ebede kadar bir eyalet kalmadı. Kendi bağımsızlığını kazanınca özgür davranmaya ve kendi milli çıkarları yönünde tavır almaya başlamıştır. Türkiye bunu anlamalı ve eyalet algısıyla Mısır’a yaklaşmamalıdır. Oysa Türkiye Osmanlı gibi Mısır’a yaklaşarak tutum almaya yöneldi. Bunun da kefaretini her defasında açıkça ödedi. Müslüman Kardeşler olayında, Mursi taraflısı olarak Sisi ‘ye tepki oluşturdu. Büyükelçinin kovulmasına neden oldu. Bu arada, tarihin en kirli sözcükleri sarf edilerek, Mısır’a saldırıldı ve akıl almaz söylemlerle Mısır Devlet Başkanına hitap edildi. Erdoğan, bugün kolları arasına girdiği Sisi’ye “aşağılık katil, sümüklü böcek, darbeci it, vb.” kavramlarla hitap etti.
Mısır, bu siyaset dışı kavramları hep sineye çekerek yaklaştı. Aynı üslupla karşılık vermeden süreci tarihsel kaderine serbest bıraktı. Erdoğan, kendi siyasal çevresinin batışı ardından taklalar atmaya başladı. Bu kez Mısır’la ilişkileri yeniden nasıl rayına oturtabileceği hesaplarına yöneldi. Taklalar attı, her defasında daha rezilce bir konma düştü.
Erdoğan, kendi halkına olduğu kadar yönetimi altında buluna Kürt halkına acımasızca davranmaktadır. İçte sürdürdüğü diktatörlük dışta da Osmanlı uzantısı bir baskıcılık sürdürmektedir. 20 yıldır iktidarda bu ve benzeri uygulamalar, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını yerle bir etmektedir. Ancak bu gidişin iflas eden her adımı içte Kürdün zaferiyle, dışta da ulusların başarılı atılımlarıyla yerle bir edilmektedir. Mısır ziyareti bunun açık örneğidir. Mısır’a yönelik baskılar sonuçta iflas etmiş ve teslim olmaya kadar yuvarlanmıştır.
Erdoğan, Suriye ilişkisinde de aynıyla politika üretti. Seçim öncesi döndü Suriye’ye yalvarır biçimde ilişki tazeleme önerisi yaptı. Ama burası Suriye idi, taviz koparamadı. Rusların dayatmalarına karşın Erdoğan, siyaseti bilmeyen bir kalpazan olarak görüldü ve hayır denildi. Suriye, bu ilişkiye taviz vermedi seçimden sonra da aynı ilkeli duruşunu sergileyerek, Türkiye ilişkisine “hayır” denildi; bunca insan katledildi, ordu kaçkınlarından “milli ordu” kuran Erdoğan siyaseti alçakçaydı, onur taşmayan bu davranışa hala “hayır” denilmektedir.
Erdoğan, dış ilişkilerde ciddi hatalar işledi durdu. Akdeniz havzasında Yunanistan, İsrail ve diğer ülkelerin doğal gaz rezervlerinin paylaşılmasında tüm şansını yitirmişti. Bu inatçı politikayla çevresiyle düşman kesilen yaklaşımlarıyla, ulusal çıkarlarıyla denize gömülüyordu. Artık ne bir araştırma gemisi ne de başka bir araçla ulusal çıkarlar için bir sonuç elde edemiyordu. Şimdi yeniden bu olanak, ticari olarak yakalanamayacak derecede uzaktır.
Erdoğan, güvenilmez bir siyasetçi olarak ülkesinde de hükmü son bulmak üzeredir. Ne Mısır ne de Suriye bu güvenilmez adama kapılarını sonuna kadar açmayacaktır. Mısır örneğinde olduğu gibi, tekrarla devam eden hatalar bundan sonra da devam edecektir. Suriye, bu güvenilmez adam ülkesinin yönetiminden uzaklaşana kadar Türkiye ilişkilerine sıcak bakmayacaktır.
Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!
