Atak Logo

Atak Menü

BARIŞ ANLAŞMASI VE KİTLELERİN DÖNÜŞÜ (Mihrac Ural)

28 Kasım 2024, 22:19 | Yazar: Mihrac Ural | Kategori: Ortadoğu
BARIŞ ANLAŞMASI VE KİTLELERİN DÖNÜŞÜ (Mihrac Ural)

Dünya tümden İsrail’i baskı altına aldı, Lübnan halkı etkin çevreleriyle savaştı, Hizbullah kahramanca direndi ve sonuçta İsrail’in saldırganlığı noktalandı. İsrail’in askeri sınırda takılı kaldı, ilerlemeye çalıştı ancak karşılarında Hizbullah’ın yiğitleri direndi ve direniş kazandı. İsrail Lübnan’ın her alanını bombaladı. Yıkım ve ölüm getirdi ancak hiçbir hedefine ulaşamadı. Yıkımdan başka bir şey üretmeyen İsrail hezimete uğradı ve anlaşmaya mecbur kaldı. 2006 yenilgisine yenisini kattı. Hezimeti böylece oluştu. Direnen Lübnan halkı İsrail’i dize getirdi.

 

İsrail iddia eder ki “Hizbullah’ın yiğitlerini öldürdü, mühimmatının %80’nini dağıttı bu savaştan zaferle çıktı”. Gerçek ise bu değil, gerçek İsrail’in Lübnan’da zerre kadar bir başarısı olmadığıdır, ne toprak alabildi ne de bir güç kaybettirdi. İddiayla giriştiği savaşta hezimetle baş başa kaldı. Savaş şimdilik sustu, bu susuşta kazanan, direnen Lübnan halkı Hizbullah oldu. Bu zafer güney Lübnan’a kitleler halinde dönüşü getirdi. Kitlelerin haykırışı dönüşün görkemini oluşturdu. İsrail’in kaçışı da bunun en açık göstergesi oldu.

 

İsrail, savaşa başladığında ana hedefleri bulunuyordu. Kuzey bölgesini savaş kaygısıyla boşaltan İsraillilerin yeniden yurtlarına dönüşünü sağlamak. İsrail ayrıca, Lübnan’ın Litani nehrine kadar olan bölgeyi ele geçirme derdine düşmüştü. Güvenlik amacıyla oluşan bu stratejik hedef İsrail mitolojisinde kendi toprakları olarak gösteriliyordu. Litani nehri Hizbullah’ın askeri atış koşullarını oluşturuyordu. Füzeler bu alandan atılıyordu. Litani nehrinin ele geçirilmesi önemli bir stratejik hedefti. Bu amaçla İsrail tüm hazırlıklarını yapmıştı. Hava üstünlüğünü de kullanarak kara birlikleri ilerleyecekti. Ancak havadan giriştiği tüm darbeler ona karada bir şey sağlamıyordu. Karada karşısında Hizbullah bunuyordu. Hizbullah bu savaşa hazırdı. 2 aydır süren savaş İsrail gücünün karadan ilerlemesini sağlayamadı. Hizbullah yıllardır bu toprakların yerlisi olarak bu savaşa hazırdı. Bu toprakların yiğitleri olarak bu savaşa atılmaya hazırdı. 2 Aydır süren bu kanlı savaşta, İsrail Lübnan kara topraklarına giremedi stratejik olarak yerleşemedi, 100-200 metrelik ilerlemeler dahi sonuçsuz kaldı. Anlaşma gelip dayatınca da hezimete dönüşen İsrail saldırganlığı havadan vurduğu, yakıp yıktığı hedefler dışında hiçbir şey kazanamadı. Bu saldırganlık 4000 Lübnanlıyı şehit yaptı, on binlerce yaralıyı yakıp yıktı, binalar yıkıldı, yer altı ve yer üstü servetler tahrip edildi ama sonuçta İsrail bir şey kazanamadı. Lübnan üzerine planlanan hiçbir şey yerine gelmedi. Lübnan’ı ele geçirip Ortadoğuda yeni sınırlar oluşturacaktı, buradan Suriye’ye girilecek ve orasını da yıkacaktı. Yeni bir bölgesel kaos oluşturacaktı. Tüm bu ham hayaller, Erdoğan’ın hayalinde kalan Türkiye’ye saldıracak tezleri de bu anlaşmayla ayakları yerden kesildi ve battı. İsrail aymazlığı buraya kadardı. Bu savaşta şehit olan Hizbullah yiğitleri bölgenin koruyucu elamanları olarak da yerlerini almış oldu. Zafer kazanan Lübnan halkını kutlamak, tüm devrimci güçlerin göreviydi. Hizbullah direnen gücüyle bölgeyi tümden korumuş oldu. Buradan bir kez daha direnmenin gücünü ve haklı yanını onaylıyoruz.

 

Kürt halkının haklı davasında direnmesini bu çerçevede görüyor ve başarısını bu çerçevede onaylıyoruz. Bugün Türkiye siyasal sahnesinde Kürt sorunu öncelikli sorun olarak ele alınıyorsa bunun gerçek nedeni Kürt halkının PKK önderliğinde direnişidir. Bu görkemli direnişi Türkiye siyasal sahnesinin en önemli unsuru olarak güdeme getirmiştir. Bundan sonrası da direnen Kürt halkının eseri olacaktır.

Paylaş:

Yorumlar (0)

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!