Atak Logo

Atak Menü

AKP ZORBALIĞINA KARŞI DEMOKRASİ CEPHESİ (Mehmet Güzel)

04 Eylül 2025, 15:38 | Yazar: Mehmet Güzel | Kategori: Ortadoğu
AKP ZORBALIĞINA KARŞI DEMOKRASİ CEPHESİ (Mehmet Güzel)

CHP İstanbul il yönetiminin görevden alınarak yerine kayyım atanması Cumhur iktidarının çaresizliğinin ve iktidarda kalmak için zorbalıkta sınır tanımayacağının göstergesidir. 

 

Bu adıma karşı sergilenecek olan direnişe bağlı olarak sonraki adımı atacaktır. CHP kararlı bir direniş sergilerse AKP sonraki adımı atmakta tereddüt edebilir. Değilse sonraki adım, CHP genel yönetiminin görevden alınıp başına kayyım atanması olacaktır. Ama her halükarda CHP’yi bölmek, parçalamak ve bu yolla zayıflatmayı hedeflediği açıktır. 

 

CHP, AKP diktatörlüğünün zorbalıklarına karşı kararlı bir direniş sergiliyor. Kendisine karşı geliştirilen saldırıları kararlılıkla göğüslüyor. Bunu yapmak zorunda. Aksi takdirde yok olur.  

 

CHP, kendisine yönelen ve daha da sertleşme ihtimali yüksek olan bu zorbalıklara karşı sokağı tutarak ve daha da radikalleşerek karşılık vermek zorundadır. Kendisine yönelik baskılar arttıkça daha kararlı ve “devrimci” bir direniş göstermek zorundadır. Çünkü günümüz şartlarında AKP diktatörlüğünün kurmuş olduğu yeni sistemin dışına itilmiş durumdadır. Yani CHP’nin, kurucusu olmakla övündüğü “Cumhuriyet Sistemi” artık yok, AKP onun yerine İslamcı bir sistem kurdu ve CHP dahil İslamcılar dışındaki herkesi bu sistemin dışında bıraktı. “Cumhuriyet Sisteminin kurucusu” CHP artık sistem dışına atılmış bir partidir.  

 

AKP, kurmaya çalıştığı İslamcı sistemini kurumsallaştırmaya çalışıyor ve bunu yaparken önünde engel olarak gördüğü her gücü sırayla saf dışı etmeye çalışıyor. Bu anlamıyla CHP ölüm kalım savaşı veriyor, vermek zorunda kalıyor. Yok olmamak için kararlı bir direnme ve gittikçe “devrimci” bir mücadele sergilemek zorunda. 

 

Devrimci güçler dahil olmak üzere bütün demokrasi güçlerinin de bu direnişte kenetlenmesi ve güç birliği yapması gerekir. Geniş bir demokrasi cephesi ile Siyasal İslam Faşizminin kurumsallaşmasının önü alınmalıdır. Devrimci siyasal yapılar, emek ve meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları, sendikalar, partiler ve hatta mahalle ve köy demokratik kuruluşlarına kadar toplumun bütün demokratik güçleri, diktatörlüğe karşı yürütülen bu mücadeleye kendi rengi, siyasal görüşü ve programıyla katılmalı ve diktatörlüğü yenilgiye sürüklemelidir. Pervasızlaşan zorbalığa karşı sert bir direniş dikilmelidir.

Paylaş:

Yorumlar (0)

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!